Annem ve babamın üzüntüleri öyle derindi ki, sanırsınız ev kararmış.
Benim üzüntümdeyse bir şaşkınlık taşı vardı. İnsanoğlunun canileşebilmesine aklım ermiyordu düpedüz.
Ben ‘nasıl olur,’ diye isyan ederken annemlerin ağzında ‘yine mi!’
Yıllar geçecekti ve ben bu toplu cinayetin sanki onlarca insan bağırmamış, yakılmamış, öldürülmemiş gibi yok sayıldığını görecektim. Üstüne üstlük bunu koca koca kitaplar okumuş, yüzlerce duruşmaya girmiş, onlarca adliye gezmiş bir hukukçu olarak görecektim. O an üzüntü nehrinin suları, adaletsizlik çağlayanından gümbür gümbür dökülecekti.
Bu süreçte, ne acı ki, insanoğlunun kötücüllüğüne tanık ola ola ‘nasıl olur’dan ‘yine mi’ye gelmiştim ben de.
Yargılama aşamalarının kat edilmesi bu kadar zor değil, yirmi yıl değil en azından, diyorduk. Gecikmişi bile olamadı, yirmi yılda bile bulamadı adalet yerini. Hayatın olağan koşullarında failleri belli, kanıtları tespit edilmiş bu büyük davanın sanıklarını yargılamak tarihi bir sorumluluktu oysa.
Kimseden bir kahramanlık istenmiyordu. Hayatın ve hukukun olağan koşullarında bu davanın zaman aşımına uğramaması gerekirdi. Böyle...
Hukuki sonuç şu: Tüm suçlamalar zaman aşımıyla birlikte ortadan kalkar.
Tarihi sonuç şu olacak: Bu sıradan bir ceza davası değil, bu bir katliam davası. Cezalandırılmamış katliam yeni katilleri doğurur, doğurmuştur da... Ne yapılmamalı, deseniz hukukta, yanıtı, bu karardır, işte bu yapılmamalıydı.
Hadi devlet aygıtının kayıtlarına bunu zaman aşımı diye yazdınız, cezasız kalan suç, suç değil midir, tarihe nasıl yazacaksınız?
Bir toplumun suç tarihinden fazlası bu, cezasız bırakılan suçlar tarihi bu.
Öte yandan, insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamına giren fiillerin zaman aşımına tabi tutulmamasının sonuçlarından biri, “kişileri bu suçları işlemekten alıkoyabilecek olması”dır.
Bu durumdan, ‘Kişileri cinayet iradesinden alıkoyabilecek bir unsur yok edilmiştir,’ sonucu çıkmıyor mu?
Unutmadan… Yeni anayasa çalışmaları devam ediyordu, değil mi? Böyle bir sapakta, yeni anayasa çalışmalarının ne anlamı kalıyor? Cidden…
Yıllar geçti.
Annem ve babam kendi evlerindeler, ben kendi evimdeyim.
Şimdi sanırsınız benim evim de kararmış.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder