14 Kasım 2011 Pazartesi

ADANIN DAVETİ, SARIŞI...



  

  
Ada şimdi alınan, hiç verilmeyen soluk.
Çiçekler, kediler, çiçekli kapılar, kedili sokaklar arasında... Değilsin, onların içindesin.
Ada Yin Yang. Ebediyette sınırlanmışlığın  huzurlu ışığı...

Kentte geçtiğin sokaktan bir daha geçmeme olasılığın yüksek. Adadaysa seçtiğin yoldan derhal dönebileceğini
biliyorsun.
Oturduğun taşta yine soluklanacaksın.
Her bir taşı ezberlemekle birlikte içinde macera nabzı.
Adada başladığın yere geri dönebilmen ne mi hissettiriyor? 
Çağın savaşının tam tersini… Tüketmiyor ve kaçırmıyorsun.
Hızsız ve kaygısız... Zamanı kaçırıyorum duygusu, denizin uçsuzluğuna gönderdiğin kağıttan kayıkta. 
Ve sen bakarken kayığın ardından, bağlantısızlığın adı yalnızlık değil, bütünlük...
Sukûnet seni davet ve ikna ediyor.
Kara sarıyor, su kavrıyor…  



 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...